VERİN BANA \ Kürşat Yıldırım
Henüz daha on sekizinde olan gencin aşkını verin bana ,Her şarkıda kalbinin ritmini değiştiren aşkı verin. Mütamadiyen de olsa bir kızla göz göze gelen gencin utangaçlığını verin . Bir konfeksiyonda 60 yaşına rağmen çalışan ,Sanki orada çalışmaz ise açıklıdan öleceğini düşünen Fatma teyzenin karamsarlığının verin .40 yaşına kadar evde kalmış Şermin ablanın kaderini verin , Hayatları bir labirente dönüşmüş günümüz gençlerinin hoyratlığını verin , asiliğini , isyankarlığını verin . Ayakkabısının yırtılan ilk okul üçe giden Ali’nin arkadaşlarına karşı olan mahçupluğunu verin Ali’nin babasının çaresizliğini istiyorum. Sokaktan geçerken bir duvar kenarında miyavlayan yavru kendinin kimsesizliğin verin , Güller sizin olsun bana dikenleri verin , Durun lütfen durun , Artık utangaçlık istemiyorum, karamsarlık,kader ,hoyratlık,asilik, isyankarlık istemiyorum, istemiyorum mahçupluk, sizin olsun çaresizlik. Kimsesizliğide dağlara serpin, Artık dikenler sizin olsun , gülleri dahi istemiyorum, bundan sonra Bana yeryüzünde yaşayan bütün papatyaları ve paramparça yüreğine merhem olsun diye Süreyya ülkesinden topladığım sevinçlerimi verin ….
Kürşat Yıldırım