Herenk

VAHYİN ANLAŞILMASINDA SÜNNET KAVRAMI 1… \ Yusuf Özırk

herenk.com

herenk.com

Allah vahyini , Kabe’nin çatısına veya Cebel-i Nur (Nur dağının) üzerine değil , alemlere rahmet olarak gönderilen Hz.Muhammed aleyhisselamın kalbine indirdi. Vahyin bu inzal (iniş süreci) parçalar halinde Resulullahın kalbine vahyin taşıyıcısı olan Cibril-i Emin tarafından gerçekleşmiştir..Böylece Allah vahyini peygamberin kalbine indirmekle onun vahyin açılımını da onun yaşantısında yapmıştır.Artık hz.peygamberin yeme-içmesi,ticareti sosyal ilişkileri ,ümmetini sevk ve idaresi vahyin ete kemiğe bürünmüş hali olmuştur.Vahyin anlaşılması ve yaşanmasında Resulullah rol model olmuştur.

Niçin kalp? Modern bilimlerin ve modern dünya algısında akıl (beyin) gerek zihni gerek duygusal aktivitenin merkezi olarak bilinip kabul edilse de işin iç yüzünü anlayamamışlardır. Burada hikmet yönünden farklı incelikler bulunmaktadır. Niçin kalp vurgusu , kalb ile kasdedilen kuşkusuz dolaşım sisteminin kilit organı olan kalp değildir.İnsanın manevi işleri anlamasını ve yürütmesini sağlayan mekanizmadır.Kalbin anlama gücüne basiret denir.Akıl hamurkar olup her zaman kendi rengini verir.Gördüğü şeyleri kendi skalasında yorumladıktan sonra sonuç verir.Kalp ise ayna gibi olup kendine geleni tam manasıyla yansıtır. İşte vahiy peygamberin kalbine inmekle insanlar üzerinde tam manasıyla yansımış ve Allah’ın kulları üzerindeki daveti tamam olmuştur.

Öyleyse peygamberin görev ve misyonu yalnız tebliğden (aktarmaktan) ibaret değildir.”.. Biz seni onlara bekçi göndermedik…”(Şura 48) ve ”…Peygambere düşen apaçık tebliğden başka bir şey değildir.” (Ankebut 18) ayetleri peygamberin tebliğ görevini bildirmektedir. Evet peygamber geldi, tebliğini yaptı görevi sahası bitti mi..? Hayır..                     Bu noktada ”…İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onların da (üzerinde) düşünmeleri için sana bu Kur’an’ı indirdik.” (Nahl 44)  buyrularak peygamberin tebliğ görevinden sonra tebyin (açıklama) görevini Allah haber vermektedir. Öyleyse peygamber tebliğ ettiği hükümleri aktardıktan sonra insanlara açıklayacak.. Peki şimdi görev bitti mi? Yine hayır..
Allah buyuruyor ki : ”  Andolsun, Allah, mü’minlere kendi içlerinden; onlara âyetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan, onlara kitab ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.” (Ali İmran 164). Peygamber ayetleri okudu (tebliğ etti) sonra tebyin etti (açıkladı) sonra kitabı ve hikmeti (sünneti) öğretti. Allah öğretmek fiilini ayette kullanmakla hz.peygamberin bir öğretmen edasıyla dini öğretme vazifesini bildirmiş oldu.. ”Ve onları temizler ” yani Allah’ın rızasına uymayan kötü kişilik ve ahlaki özelliklerden temizler.. Manevi olarak arındırır… Ve yine bitmedi.. ”Ve onlara bilmediklerini öğretir..” buyrularak ayet sonlanmaktadır. Burada hz.peygamberin görev sahası hakkında pergelin daha da açıldığını görmekteyiz..

Bir başka deyişle , peygamberin söz ve fiillerinin tamamını karşılayan sünnet kavramı aslında dini anlama da , anlatma da , yaşama da ve açıklama da hz.peygambere Allah tarafından verilmiş bir yeti ve yetkidir.Kur\’an bildiğimiz anlamda homojen bir kitap ya da bir ideolojinin manifestosu değildir. O ilahi hüküm ve sırların içinde heterojen şekilde dağılıp şifrelendiği ilahi bir kelamdır ve Allah tarafından kavramsal bir örgüyle örülmüştür.Bu kavramsal yapıya sahip olan kitabı anlama da sünnetin açıklayıcılığı rolü tartışılmazdır. Yazımızı noktalamadan önce Allah’ın şu uyarısını hatırlayalım : ”Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber’in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber’e yüksek sesle bağırmayın; yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.” (Hucurat 2). Asr-ı Saadette hz.peygamberin meclisinde olup da yüksek sesle konuşanlar için indirilmiş olan bu ayet günümüz dünyasında sünneti gerekli görmeyen ve kur’anı kendi anlayışına göre tefsir eden kimseler hakkında Allah’ın hükmünü anlatmaktadır.. Peygamberin tebliğden başka görevi yoktur, kur’andan anladığıma uyarım diyenler sesleri peygamberin sesinden çok çıkanlardır…

Yusuf Özırk

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.